Afif Erdemir
1940’lı yıllar Türk reklamcılığı için yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Bu gelişmede, 2. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru ülke ekonomisinin, göreceli de olsa kendini toparlaması önemli rol oynadı.
Bu ortamı değerlendiren ileri görüşlü girişimcilerden biri de 1919'da İstanbul'da doğan, 1936'da Saint Joseph Lisesi'ni bitiren ve 1939'da Paris'e giderek gazetecilik okuyan Eli Acıman'dı. Acıman, Mario Began ve Şen Şapka (bugünkü adıyla Vakko) firmasının sahibi Vitali Hakko 500’er lira sermaye koyarak ortak oldular ve 1944 yılında Faal Reklam Acentesi'ni kurdular. Ancak ilerleyen dönemde Hakko, Şen Şapka'daki işlerinin yoğunluğunu gerekçe göstererek, Mario Began da Amerika’ya gideceği için ortaklıktan ayrıldılar.
Eli Acıman 1946’da Vehbi Koç’la tanıştı ve Koç-Ankara, Koç-Fermeneciler, Koç-Beyoğlu, Koç-Lastik şubeleriyle faaliyette bulunan Koç şirketinin reklam işlerini almayı başardı. Böylece umduğundan da geniş bir iş olanağına kavuştu. Zaman yitirmeden kadrosunu genişletmesi gerekiyordu. Hemen harekete geçti, yarım zamanlı çalışmak üzere yabancı dil bilen bir reklam yazarı aramaya başladı. Sonunda aradığı insanı buldu: Afif Erdemir.
Erdemir çalışkan ve istekli bir gençti. 1949-1951 yıllarında askerlik görevini yaparken, dönemin en büyük reklamverenlerinden Necip Akar da (Gripin, Puro) Faal Acentesi'nin müşterileri arasına girdi. O günlerin en dikkat çekici ilanlarından biri Puro sabunları için hazırlanan ilandı. Puro'nun, "Yüzünüz çamaşır değildir" sloganı uzun yıllar dillerde dolaştı.
Günden güne gelişen firma, 1957’de Eli Acıman, Afif Erdemir ve grafiker Nesim Natan’ın 50’şer bin lira sermaye koyarak, eşit koşullarla ortak olduğu bir şirkete dönüştürüldü. Ajansın adı artık Faal Ajans'tı. Sloganı ise şöyleydi: "Gayemiz, satışlarınızı artırmaktır!"
Birkaç yıl sonra, Eli Acıman bir başka hayalini gerçekleştirdi ve tüm işleri Afif Erdemir'e bırakarak üç yılı aşkın bir süre kalmak üzere Amerika’ya gitti. Dönüşünü izleyen yıllarda Faal Ajans hızla büyüyerek müşteri listesini her geçen gün daha da zenginleştirdi.
1965 yılında fazlasıyla genişleyen iş hacminin gerektirdiği bazı zorlamalar sonunda ortaklar ayrılmaya karar verdiler. Müşterilerini el sıkışarak paylaştılar ve dostça vedalaştılar. Eli Acıman Manajans'ı, Afif Erdemir Yeni Ajans'ı kurdu.
Yeni Ajans'ın en büyük müşterisi İş Bankası'ydı. Bu işbirliği Afif Erdemir'in önemli katkılarıyla, uzun süre devam etti. Ne var ki, hassas bir insan olan Erdemir bir müşterisinin ajansını "haksız" yere bırakması üzerine, 70'li yılların başında Çınar Otel'de yaşamına kendi elleriyle son verdi. Bu trajik olaydan sonra düşüşe geçen Yeni Ajans çok geçmeden faaliyetini durdurdu.
(Görseller: Bülent Şentay arşivi)
Bu ortamı değerlendiren ileri görüşlü girişimcilerden biri de 1919'da İstanbul'da doğan, 1936'da Saint Joseph Lisesi'ni bitiren ve 1939'da Paris'e giderek gazetecilik okuyan Eli Acıman'dı. Acıman, Mario Began ve Şen Şapka (bugünkü adıyla Vakko) firmasının sahibi Vitali Hakko 500’er lira sermaye koyarak ortak oldular ve 1944 yılında Faal Reklam Acentesi'ni kurdular. Ancak ilerleyen dönemde Hakko, Şen Şapka'daki işlerinin yoğunluğunu gerekçe göstererek, Mario Began da Amerika’ya gideceği için ortaklıktan ayrıldılar.
Eli Acıman 1946’da Vehbi Koç’la tanıştı ve Koç-Ankara, Koç-Fermeneciler, Koç-Beyoğlu, Koç-Lastik şubeleriyle faaliyette bulunan Koç şirketinin reklam işlerini almayı başardı. Böylece umduğundan da geniş bir iş olanağına kavuştu. Zaman yitirmeden kadrosunu genişletmesi gerekiyordu. Hemen harekete geçti, yarım zamanlı çalışmak üzere yabancı dil bilen bir reklam yazarı aramaya başladı. Sonunda aradığı insanı buldu: Afif Erdemir.
Erdemir çalışkan ve istekli bir gençti. 1949-1951 yıllarında askerlik görevini yaparken, dönemin en büyük reklamverenlerinden Necip Akar da (Gripin, Puro) Faal Acentesi'nin müşterileri arasına girdi. O günlerin en dikkat çekici ilanlarından biri Puro sabunları için hazırlanan ilandı. Puro'nun, "Yüzünüz çamaşır değildir" sloganı uzun yıllar dillerde dolaştı.
Günden güne gelişen firma, 1957’de Eli Acıman, Afif Erdemir ve grafiker Nesim Natan’ın 50’şer bin lira sermaye koyarak, eşit koşullarla ortak olduğu bir şirkete dönüştürüldü. Ajansın adı artık Faal Ajans'tı. Sloganı ise şöyleydi: "Gayemiz, satışlarınızı artırmaktır!"
Birkaç yıl sonra, Eli Acıman bir başka hayalini gerçekleştirdi ve tüm işleri Afif Erdemir'e bırakarak üç yılı aşkın bir süre kalmak üzere Amerika’ya gitti. Dönüşünü izleyen yıllarda Faal Ajans hızla büyüyerek müşteri listesini her geçen gün daha da zenginleştirdi.
1965 yılında fazlasıyla genişleyen iş hacminin gerektirdiği bazı zorlamalar sonunda ortaklar ayrılmaya karar verdiler. Müşterilerini el sıkışarak paylaştılar ve dostça vedalaştılar. Eli Acıman Manajans'ı, Afif Erdemir Yeni Ajans'ı kurdu.
Yeni Ajans'ın en büyük müşterisi İş Bankası'ydı. Bu işbirliği Afif Erdemir'in önemli katkılarıyla, uzun süre devam etti. Ne var ki, hassas bir insan olan Erdemir bir müşterisinin ajansını "haksız" yere bırakması üzerine, 70'li yılların başında Çınar Otel'de yaşamına kendi elleriyle son verdi. Bu trajik olaydan sonra düşüşe geçen Yeni Ajans çok geçmeden faaliyetini durdurdu.
(Görseller: Bülent Şentay arşivi)
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home