Faruk Yener
1923 yılında dünyaya gelen ve kitapları, eleştirileri, gazete/dergi yazıları, hazırladığı programlar nedeniyle daha çok müzik insanı olarak tanınan Faruk Yener, aynı zamanda Türkiye’nin profesyonel anlamda ilk radyocularından ve radyo reklamcılarındandı.
1949’da kapılarını açan ve oldukça geniş bir yayın alanına sahip olan İstanbul Radyosu, 1950’den sonra süratle gelişen ekonomik düzen içinde, devamlı olarak ilan ve reklam taleplerine hedef oluyordu. Sonunda, çeşitli zorlamalar karşısında 3/12/402 sayı ve 27.1.1951 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile radyolar reklama açıldı. Artık radyo reklamcılığı ülkemizde de yepyeni bir iş koluydu.
Bu konuda harekete geçenlerden biri de radyoculuğu çok iyi bilen Faruk Yener'di. Yanına spiker Tarık Gürcan'ı alarak, radyo reklam ajansı “Anten Reklam”ı kurdu.
Yener, 1958’de daha radyoda görevliyken başladığı “quiz-bilmece” programlarını ajansına da taşıdı. Tamek, Eczacıbaşı, İş Bankas ve Yapı Kredi Bankası için değişik biçimler denediği programlar hazırladı. Yine bazı büyük kurumlar için on-on beş dakikalık küçük stüdyo programları yaptı.
Orhan Boran, radyo reklamcılığımızın o günlerini, Anten Reklam ile olan ilişkisini ve İpana Diş Macunu için hazırlanan ”11 Soru Bilgi Yarışması” nı şöyle anlatır:
“Eski A Stüdyosu’nda başladık yarışmaya. Büyük ses getirdi. Sonra BBC’nin açtığı sınavı kazanıp Londra’ya gittim. Üç senenin sonunda mukaveleyi süresiz uzatmayı teklif ettiler. O sırada İpana 11’in prodüktörü Faruk Yener, Tarık Gürcan ile beraber çalışıyor. Şakir Eczacıbaşı da işin başında. Benden sonra Mücap Ofluoğlu’nu, Erdem Buri’yi, Ankara Devlet Tiyatrosu’ndan kardeşlerimi denemişler... Yok aynı şekilde gitmiyor program.
Bana Faruk’tan mektup geldi: "Şakir, bir işveren gibi profesyonelce soruyor, BBC’yi bırakıp buraya gelmek için transfer olarak ne istersin?" O zaman da yaşım 30-31... Ben şimdi ne isteyeyim? Mektup devam ediyor: "Sana istediğin yerden ev tutacağız. Bir senelik kirasını biz vereceğiz..." BBC de insana çuvalla para veren bir müessese değil, TRT’den daha cimri. E, Türkiye de burnumda tütüyor. İstifamı verip döndüm.
Evet. Dönüşte İstanbul Radyosu’na girdim, Yuki’yi yapmaya başladım. Yarışmaya devam ettim. Bu arada evvela Yapı Kredi Bankası’ndan geldiler. Banka apartman daireleri dağıtıyor ve bunu bir şovla yapıyor. Derken Türk Ticaret Bankası.... Yapımcılar hep aynı: Anten Reklam, Faruk ile Tarık. Derken Akbank: “Beyefendi, bize bir yarışma!” “Üç bankanın yarışma programını yapmaktayım, dördüncü banka sizsiniz.” “Olsun siz yapın.”
Faruk boyuna program yaratıyor: "Çek Soruyu Bil Doğruyu", "Üç Kelime Bir Cümle"... Ve İş Bankası aynı taleple geldi. Faruk bu kez "Doğru mu, Yanlış mı?" isimli bir program yarattı. Bu yarışma 14 yıl devam etti.”
Radyo reklamcılığımızın duayenlerinden Faruk Yener, Türkiye'deki radyo ve televizyon yayıncılığına ilk günlerinden başlayarak elli yılını vermiş bir iletişimci sıfatıyla anılarını yazmayı da ihmal etmedi. “Radyo ve Televizyon Günleri-Olaylar, Insanlar, Anılar” adlı kitabında, Ankara Radyosu'na ilk adımını attığı 1940'lı yıllardan itibaren yaşadıklarını, radyo ve daha sonra televizyon yayıncılığının ilk günlerini, tanıdığı insanları, yaşadığı olayları, basarıları ve başarısızlıkları mizahi bir üslupla okurlarına aktardı.
Faruk Yener 2001 yılının Mart ayında veda etti yaşama...
1949’da kapılarını açan ve oldukça geniş bir yayın alanına sahip olan İstanbul Radyosu, 1950’den sonra süratle gelişen ekonomik düzen içinde, devamlı olarak ilan ve reklam taleplerine hedef oluyordu. Sonunda, çeşitli zorlamalar karşısında 3/12/402 sayı ve 27.1.1951 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile radyolar reklama açıldı. Artık radyo reklamcılığı ülkemizde de yepyeni bir iş koluydu.
Bu konuda harekete geçenlerden biri de radyoculuğu çok iyi bilen Faruk Yener'di. Yanına spiker Tarık Gürcan'ı alarak, radyo reklam ajansı “Anten Reklam”ı kurdu.
Yener, 1958’de daha radyoda görevliyken başladığı “quiz-bilmece” programlarını ajansına da taşıdı. Tamek, Eczacıbaşı, İş Bankas ve Yapı Kredi Bankası için değişik biçimler denediği programlar hazırladı. Yine bazı büyük kurumlar için on-on beş dakikalık küçük stüdyo programları yaptı.
Orhan Boran, radyo reklamcılığımızın o günlerini, Anten Reklam ile olan ilişkisini ve İpana Diş Macunu için hazırlanan ”11 Soru Bilgi Yarışması” nı şöyle anlatır:
“Eski A Stüdyosu’nda başladık yarışmaya. Büyük ses getirdi. Sonra BBC’nin açtığı sınavı kazanıp Londra’ya gittim. Üç senenin sonunda mukaveleyi süresiz uzatmayı teklif ettiler. O sırada İpana 11’in prodüktörü Faruk Yener, Tarık Gürcan ile beraber çalışıyor. Şakir Eczacıbaşı da işin başında. Benden sonra Mücap Ofluoğlu’nu, Erdem Buri’yi, Ankara Devlet Tiyatrosu’ndan kardeşlerimi denemişler... Yok aynı şekilde gitmiyor program.
Bana Faruk’tan mektup geldi: "Şakir, bir işveren gibi profesyonelce soruyor, BBC’yi bırakıp buraya gelmek için transfer olarak ne istersin?" O zaman da yaşım 30-31... Ben şimdi ne isteyeyim? Mektup devam ediyor: "Sana istediğin yerden ev tutacağız. Bir senelik kirasını biz vereceğiz..." BBC de insana çuvalla para veren bir müessese değil, TRT’den daha cimri. E, Türkiye de burnumda tütüyor. İstifamı verip döndüm.
Evet. Dönüşte İstanbul Radyosu’na girdim, Yuki’yi yapmaya başladım. Yarışmaya devam ettim. Bu arada evvela Yapı Kredi Bankası’ndan geldiler. Banka apartman daireleri dağıtıyor ve bunu bir şovla yapıyor. Derken Türk Ticaret Bankası.... Yapımcılar hep aynı: Anten Reklam, Faruk ile Tarık. Derken Akbank: “Beyefendi, bize bir yarışma!” “Üç bankanın yarışma programını yapmaktayım, dördüncü banka sizsiniz.” “Olsun siz yapın.”
Faruk boyuna program yaratıyor: "Çek Soruyu Bil Doğruyu", "Üç Kelime Bir Cümle"... Ve İş Bankası aynı taleple geldi. Faruk bu kez "Doğru mu, Yanlış mı?" isimli bir program yarattı. Bu yarışma 14 yıl devam etti.”
Radyo reklamcılığımızın duayenlerinden Faruk Yener, Türkiye'deki radyo ve televizyon yayıncılığına ilk günlerinden başlayarak elli yılını vermiş bir iletişimci sıfatıyla anılarını yazmayı da ihmal etmedi. “Radyo ve Televizyon Günleri-Olaylar, Insanlar, Anılar” adlı kitabında, Ankara Radyosu'na ilk adımını attığı 1940'lı yıllardan itibaren yaşadıklarını, radyo ve daha sonra televizyon yayıncılığının ilk günlerini, tanıdığı insanları, yaşadığı olayları, basarıları ve başarısızlıkları mizahi bir üslupla okurlarına aktardı.
Faruk Yener 2001 yılının Mart ayında veda etti yaşama...
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home